Türkiye’de Gıda Endüstrisi

yazar:

kategori:

Gıda endrüstrisi, Türkiye ekonomisinin büyük bir parçasını oluşturuyor. Bu videoda Türkiye endrüstrisine sayılarla bakacağız. Türkiye ekonomisinde gıda endrüstrisi, Türkiye endrüstrisinin  ortalama %20’sini oluşturuyor. Bu da sayılarla bakıldığında 141 milyar dolarlık bir bütçe demek. Tarım, Türkiye ekonomisinin en önemli unsurlarından birisi. Özellikle de fındık, meyve ve sebze alanlarındaki üretim Türkiye’yi Ortadoğu’nun en büyük ve önemli üreticisi haline getiriyor. Türkiye bugün dünyanın en büyük yedinci tarım üreticisi durumunda. Ama hızla artan nüfus, toprağın verimli kullanılmaması, teknoloji ve tarımın entegre edilmemesi, yanlış politikaların uygulanması ve buna benzer faktörler sebebiyle Türkiye’nin dünya tarımı tablosundaki sıralamasını tehdit ediyor.

2023 yılı öngörüldüğünde gıda endrüstrisinin önemli bir pay aldığını görmek mümkün. İlerleyen yıllarda revaçta olacak meslekler arasında bilişim, inovasyon, teknoloji gibi alanların yanı sıra gıda endrüstrisi de rahatlıkla sayılabilir. Dünya gelecekte bunun önemini çok daha iyi kavrayacak. O yüzden doğru stratejiler geliştirmek son derece önemli.  

Türkiye’deki kayıtlı üretici sayısının 41 binin üzerinde olduğu biliniyor. Fakat nüfusta meydana gelen değişim ve yerel üretim maliyetlerindeki artış, daha fazla ürünün girişine zemin hazırlıyor. Türkiye’deki gıda ve içecek ithalatının rakamsal göstergesi yılda 5 milyar dolar. Türkiye eskiden gıda alanında daha fazla ihracat yapıyorken, genç nüfusun artması ve üretim alanındaki maliyetlerin artması ülkemizi ithalata yönlendiriyor. Türkiye incir, kiraz, kayısı, fındık, üzüm, ayva ve domates gibi ürünlerin üretim ve işlenme hususlarında tabir caizse dünya lideri durumunda.  

Türkiye’ye ait markalar sadece iç pazarda değil, dış pazarda da talep görüyor. Sözgelimi Ülker markası şeker, bisküvi ve kek alanında adeta bir dünya devi muamelesi görüyor. Bir de ithal edilen ürünler var. İthalat değerleri özellikle son yıllarda hayli artmaya başladı. Hatta yıllık ithalatın 5 milyar dolara ulaştığını biliyoruz. Türkiye’nin en çok ithal ettiği ürünlerin deniz mahsulleri ve balık olduğunu söyleyebiliriz. Bunun dışında işlenmiş meyve ve sebzeler ile atıştırmalıklar da en çok ithal edilen ürünler arasında.  

Gıda perakendeciliği, Türkiye’deki tüm perakende satışların %62’sini oluşturuyor. Rakamsal olarak telaffuz edersek bu oranın yaklaşık olarak 140 milyar dolara karşılık geldiğini söyleyebiliriz. Gıda hizmet sektörü de diğer tüm gıda aktivitelerinin %6’sını oluşturuyor.

Bir başka ithalat ürünü de katkı maddeleri. En çok kullanılan katkı maddelerinin yalnızca %15’i Türkiye’de üretiliyor. Geri kalan %85’lik oran dış ülkelerden getirtiliyor. En çok alınan katkı maddeleri ise aroma, renklendirici, sitrik asit ve kalsiyum karbonat gibi ürünler. Üretim ve üretimi destekleyecek yan sanayilerin oluşmasında bazı sorunlar var.

Balık ve deniz ürünleri ithalatı denildiğinde en çok iletişinde olduğumuz ülke Norveç. İthalat yaptığımız ülkeler sıralamasında ikinci sırayı Fas alıyor. Üçüncü sırada ise İspanya var. İşlenmiş  meyve ve sebze ithalatında ise kar getiren ürünler çoğunlukla Avrupa’dan, egzotik ürünlerse  Asya’nın iç bölgelerinden geliyor. Tayland ve Macaristan işlenmiş meyve sebze ithalatında ilk sıralarda yer alıyor. Atıştırmalık gıdada da Türkiye iyi bir Pazar. Sözgelimi patates cipsi denildiğinde pazarın en büyük payı ABD’ye ait. Ama diğer atıştırmalıklar söz konusu olduğunda tedarikçi firma ABD değil Avrupa firmaları oluyor. Atıştırmalık üründe bize gıda ihracatı yapan üç ülkeyi Almanya, Hollanda ve İtalya olarak sıralayabiliriz.

Süt ve süt ürünlerine gelince sadece 2016 yılında 40 bin ton süt ve süt ürünü ithal etmemiz, süt ürünlerinin ne kadar önem taşıdığını gösteriyor. Yeni Zelanda’dan en çok yağ ithal ederken, İrlanda’dan en çok yağ ve peynir ithal ediyoruz. Özellikle cheddar peynir, en çok talep gören peynirlerden.

Peki et ne durumda? Özellikle yerli yem fiyatlarının artması, Türkiye’de kırmızı et üretiminde dalgalanmalara sebebiyet veriyor. Rakamsal olarak ifade edersek ülkemizde yıllık 150 bin ila 200 bin ton arasında kırmızı et açığı var.  Bosna Hersek Türkiye’ye en fazla et ihraç eden ülke olarak ilk sırada yer alıyor. Bosna Hersek sadece 2016 yılında bize 6 bin tondan fazla ve 45 milyon değerinde et ihraç etmiş. 

Üretilen her ürün artan nüfusa yetmeyince oluşan açığı ithalatla kapatmaya çalışıyoruz. Elbette bu durum ülke imajına zarar veriyor. Gıda endrüstrisini iyi bilmek hem yeni nesle girişimcilik anlamında yeni kapılar açacak hem de ekonomimizi dışa bağımlı olmaktan kurtaracak çözümler sunacaktır.