- OktoberFest’e Katılın
Almanya’nın ve hatta dünyanın en büyük bira festivali olan Oktoberfest’e katılmadan ölmeyin! Birası ve şahane doğal manzarası ile ünlü Bavyera eyaletinin biriciği Münih’te yapılan bu festivale katılmak unutulmaz bir deneyim olacak ve ünlü Alman biralarının tadına burada doyacaksınız. Festivalin adı her ne kadar Ekim Festivali olsa da aslında eylül sonunda başlar ve tam 16 gün sürer. Her yıl 6milyondan fazla insanın katıldığı bu festival Almanya’nın en büyük festivallerinden birisidir. Siz de mutlaka Oktoberfest’e katılın!
- Romantik Yol Rotasını Keşfedin
Almanya’nın orta kısmını ve güney bölgesini birbirine bağlayan inanılmaz bir rota olan Romantik Yol tam olarak 400 km uzunluğundadır. Gerçek bir masal deneyimi yaşayacağınız bu yolda gezerken Almanya’da olduğunuzu bir anlığına unutacaksınız. Şehrin güney kemsinin her türlü güzelliğini bulacağınız bu yolda keşfetmeniz gereken pek çok şey sizi bekliyor. Pek çok şato, orta çağdan beri ayakta kalan şarap köyleri ve dahası bu yol üzerinde olacak. Yaklaşık 10 günde sindirerek gezebileceğiniz bu yola Frankfurt’tan başlayacaksınız ve Münih’te yolculuğunuzu sonlandıracaksınız. Unutamayacağınız pek çok anınız ile birlikte bu masalsı ortaçağ atmosferinden ayrılmak çok zor gelecektir.
- Berlin Duvarı’nı Yürüyün
1961 yılında tek bir gecede inşa edilmiş olan Doğu ve Batı Almanya’yı birbirinden ayırmış olan bu duvar, hala tarihin en büyük ayıplarından birisi olarak görülmektedir. 2. Dünya savaşı sonrasında Sovyetlerin ve Batının elinde ikiye bölünmüş olan Almanya adeta can çekişmekteydi. Batı kapitalizm naraları atarken, Sovyetler ise doğuda sosyalizm çığlıklarına devam ediyordu. Ancak Alman halkı mutsuzdu ve çoğunlukla batıya kaçmak istiyorlardı ve bu kaçışların da büyük kısmını Berlin üzerinden yapıyorlardı. Bunun üstüne Sovyetler bu kaçışı engellemek için Berlin Duvarı’nı örmeyi akıl ettiler. Bundan neredeyse 30 yıl sonra yıkılmak üzere 46 km uzunluğundaki bu duvarı inşa ettiler.
Duvarın büyük kısmı yıkılmış olsa da hala sembolik olarak duran bir bölümü vardır. Almanya’ya gittiğinizde mutlaka yapacaklarınız arasında olması gereken şeylerden birisi de bu duvarın üstünde yürümek olmalı. Ayrıca tepki olarak ortaya çıkan grafiti sanatının da ilginç eserlerini duvar üstünde görebilirsiniz.
- Meşhur Alman Yemeği Olan Currywurst Yiyin
Almanların en ünlü yemeklerinden olan ve daha çok Berlin’de tüketilen Currywurst yemeden kesinlikle dönmemelisiniz. Kızarmış domuz sosisi üstüne dökülmüş ketçap ve köri sosu ile yenen bu yemek, yanında patates kızartması ile servis edilmektedir. Genelde bira ile birlikte tüketilen bu yemek Almanya’nın en meşhurlarından birisidir. Hatta öyle ki, Berlin’de Currywurst müzesi bile bulunmaktadır. 1949’lara kadar dayanan bir gelenek olan bu atıştırmalık yemeği mutlaka denemelisiniz.
- Müzeler Adası’nı Ziyaret Edin
Berlin’de Spree Nehri’nin üstündeki küçük bir adada yer alan yan yana müzelerin bulunduğu bu alanı ziyaret etmeyi ihmal etmeyin deriz. Zira 5 adet uluslar arası alanda tanınmış olan bu müzeler yan yana dizilmiş bir biçimde sizi beklemektedirler ve koca bir gününüzü bu kültürel aktiviteye ayırmak unutulmaz bir deneyim olacaktır. 1999 yılından bu yana UNESCO’nun Dünya Mirasları Listesi’nde bulunan ve yılda yaklaşık 3 milyon kadar ziyareti çeken bu Müzeler Adası’nda şu müzeler yer almaktadır;
- Altes Museum – Eski Müze: 1830 yılında yapılmış bir müzedir.
- Neues Museum – Yeni Müze: 1859 yılında yapılan müze 2 Dünya Savaşı’nda yıkılmıştır ancak 2009 yılında restore edilerek yeniden açılmıştır.
- Alte Nationalgalerie – Eski Ulusal Galeri: 19. Yüzyıl eserlerine ev sahipliği yapmaktadır.
- Bode Müzesi: Heykel ve döneminin antik eserlerini barındırmaktadır.
- Pergamonmuseum: Adanın en son inşa edilen müzesidir ve 1930 yılında hizmete açılmıştır.